İngilizcede Teklif Kipleri: Will – Would – Shall
- Panda English
- 12 Şub
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 Mar

İngilizcede Teklif Kipleri: “Will” – “Would” – “Shall”
İngilizcede teklif kipleri, birine bir şey yapmasını teklif etmek veya öneride bulunmak için kullanılır. Bu kipler genellikle soru cümleleriyle birlikte kullanılır ve karşımızdaki kişiye bir teklifte bulunma amacı taşır. Temel olarak "will", "would", ve "shall" kip belirteçleri ile diğer çeşitli kalıplar bu tür ifadelerde yaygın olarak kullanılır.
1. Will
"Will" kip belirteci, gelecek zaman anlamında kullanıldığı gibi, teklif yaparken de kullanılabilir. Genellikle karşıdaki kişiden bir şey yapmasını rica etmek için tercih edilir.
Örnekler:
Will you close the window? → Pencereyi kapatır mısınız?
Will you give me a hand with this? → Bana bununla yardımcı olur musun?
Will you join us for a walk? → Yürüyüşe bize katılır mısınız?
Will you attend the meeting tomorrow? → Yarınki toplantıya katılır mısınız?
2. Would
"Would" kip belirteci, nazik bir şekilde istek belirtmek için kullanılır. Özellikle "would like" kalıbı, bir teklifte bulunurken çok yaygın olarak kullanılır.
Örnekler:
Would you like to watch a movie tonight? → Bu akşam film izlemek ister misiniz?
Would you like to go for a coffee? → Bir kahve içmeye gitmek ister misiniz?
Would you like to join us for dinner? → Akşam yemeğine bize katılmak ister misiniz?
Would you like some more cake? → Biraz daha kek ister misiniz?
3. Shall
"Shall", özellikle "I" ve "we" özneleriyle kullanılarak teklif veya öneri sunmak için tercih edilir. Bu kip belirteci, genellikle gelecekte yapılacak bir eylemi önermek için kullanılır.
Örnekler:
Shall we take a taxi? → Taksiye binelim mi?
Shall I call you later? → Seni sonra arayayım mı?
Shall we start the meeting? → Toplantıya başlayalım mı?
Shall we visit the museum this weekend? → Bu hafta sonu müzeyi ziyaret edelim mi?
4. Would You Like to...?
"Would you like to...?", "…….. ister misin?" anlamında kullanılır ve bir fiille birlikte kullanıldığında "to" alır. İsimle kullanıldığında "to" atılır ve isim olduğu gibi kalır.
Örnekler:
Would you like to come to the concert with us? → Bizimle konsere gelmek ister misiniz?
Would you like to try this new dish? → Bu yeni yemeği denemek ister misiniz?
Would you like some more water? → Biraz daha su ister misiniz?
Would you like to meet for lunch? → Öğle yemeğinde buluşmak ister misiniz?
5. How About / What About...?
Bu kalıplar, "Ne dersin?" anlamına gelir ve bir öneride bulunmak için kullanılır. Fiiller "-ing" takısı alır, isimler ise olduğu gibi kullanılır.
Örnekler:
How about trying a new restaurant? → Yeni bir restoran denemeye ne dersiniz?
What about going for a bike ride? → Bisiklet sürmeye ne dersiniz?
How about playing a game? → Oyun oynamaya ne dersiniz?
What about a cup of coffee? → Bir fincan kahve içmeye ne dersiniz?
6. Fancy...?
"Fancy" ifadesi, "…….. ister misin?" anlamında kullanılır ve kendisinden sonra gelen fiil "-ing" eki alır.
Örnekler:
Fancy going out for dinner? → Akşam yemeği için dışarı çıkmaya ne dersiniz?
Fancy taking a trip this weekend? → Bu hafta sonu bir geziye çıkmaya ne dersiniz?
Fancy meeting up later? → Sonra buluşmaya ne dersiniz?
Fancy joining a yoga class? → Yoga dersine katılmaya ne dersiniz?
7. Let’s...
"Let’s" kalıbı, "Hadi" anlamına gelir ve ardından gelen fiil herhangi bir ek almaz. Bu kalıp, bir öneriyi coşkulu ve teşvik edici bir şekilde sunar.
Örnekler:
Let’s go hiking tomorrow. → Yarın doğa yürüyüşüne gidelim.
Let’s bake some cookies. → Hadi kurabiye yapalım.
Let’s watch a movie tonight. → Bu akşam film izleyelim.
Let’s plan a road trip. → Hadi bir yolculuk planlayalım.
8. I Hope You Can Come
Bu ifade, "Umarım gelebilirsin" anlamında kullanılır ve bir davet veya öneriyi samimi bir dilek olarak ifade eder.
Örnekler:
I hope you can join us for dinner. → Umarım akşam yemeğine katılabilirsin.
I hope you can make it to the picnic. → Umarım pikniğe gelebilirsin.
I hope you can attend the meeting. → Umarım toplantıya katılabilirsin.
I hope you can visit us soon. → Umarım bizi yakında ziyaret edebilirsin.
9. I Hope to See You There
Bu ifade, "Seni orada görmeyi umuyorum" anlamında gelir ve bir daveti sıcak ve samimi bir şekilde pekiştirir.
Örnekler:
I hope to see you at the party. → Seni partide görmeyi umuyorum.
I hope to see you at the conference. → Seni konferansta görmeyi umuyorum.
I hope to see you at the wedding. → Seni düğünde görmeyi umuyorum.
I hope to see you at the reunion. → Seni buluşmada görmeyi umuyorum.
Bu yapılar, İngilizcede teklif ve öneri ifadelerini oluşturmanın temel yollarıdır. Bu ifadeleri doğru kullanmak, günlük iletişimde nezaket ve etkileşimi artırmaya yardımcı olur.
Comments